NASA'nın en son yaptığı denetim, organizasyonun yeni mobil fırlatma platformu ML-2'de büyük bir başarısızlık yaşadığını ortaya koydu. Raporda, NASA'nın fırlatma sistemleri için sipariş ettiği ML-2 platformunun, ilk planlanan teslim tarihinden en az bir yıl gecikeceği ve maliyetinin neredeyse beş kat artacağı belirtiliyor. Bu durum, sözleşmenin esnek fiyat şartlarından kaynaklanıyor ve mevcut durumda herhangi bir değişiklik yapılması mümkün görünmüyor.
Bechtel National ve ML-2'nin Gelişimi
ML-2 platformunun üretimi için NASA, daha önce ML-1 platformunu da inşa eden Bechtel National şirketiyle anlaşmıştı. ABD'deki uzay fırlatmalarında kullanılan yöntem, roketlerin dikey olarak monte edilmesini ve ardından fırlatma rampasına taşınmasını içeriyor. Ancak, ML-1 platformu, artırılmış itici bloklara sahip roketlerin gereksinimlerini karşılayacak kapasitede değil. Bu yüzden yeni ML-2 platformunun tasarımı ve inşası, daha büyük ve güçlü bir mobil fırlatma rampası gerektiriyor.
Maliyet ve Teslim Tarihindeki Artışlar
Başlangıçta Bechtel ile yapılan sözleşme, ML-2'nin üretimi için 384 milyon dolar olarak belirlenmişti ve teslim tarihi Mart 2024 olarak planlanmıştı. Ancak, denetçiler bu tarihe kadar platformun üretiminde metal kesimlerinin ancak başladığını belirtiyor. Şu anda, ML-2'nin maliyetinin 1,8 milyar dolara kadar çıkması ve teslimatın Eylül 2027'ye kadar gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak, denetçiler bu tahminlerin daha da kötüleşebileceğini öngörüyor.
Bechtel ve Proje Yönetimi Problemleri
Bechtel'in, NASA'nın talep ettiği işin ölçeği ve karmaşıklığını yeterince anlamadığı düşünülüyor. Bu durum, maliyet artışlarının yanı sıra zamanında teslimat problemlerine de yol açtı. Örneğin, dünyadaki en yüksek bina olan Burj Khalifa'nın maliyeti, ML-2'nin tahmin edilen maliyetinin iki katı kadar. Bu da, Bechtel'in proje yönetiminde ciddi eksiklikler yaşadığını ve maliyet tahminlerinde başarısız olduğunu gösteriyor.
NASA'nın Sözleşme Politikası ve Gelecek Beklentileri
NASA, sözleşmelerde esnek fiyat uygulamalarının neden olduğu maliyet artışlarını eleştiriyor. Ancak, bu tür sözleşmelerden vazgeçmek yerine, mevcut sözleşmelerde sabit fiyat seçeneklerine geçmeyi reddediyorlar. NASA yetkilileri, sabit fiyatlı sözleşmelerin daha yüksek riskler ve maliyetler getirebileceğini düşünüyor. NASA'nın önceki yöneticisi Bill Nelson, bu tür sözleşmeleri "bela" olarak nitelendirmişti, ancak ajans bu yaklaşımını değiştirmekte acele etmiyor.
Artemis Programındaki Gecikmeler
ML-2 platformunun üretimindeki gecikmeler, Artemis programında da ciddi aksamalara neden olabilir. Artemis-4 misyonunun 2028'de başlaması planlanıyordu, ancak ML-2'deki gecikmeler göz önüne alındığında, bu misyonun 2029'un ortalarından önce başlatılması pek olası görünmüyor. Bu durum, NASA'nın uzun vadeli uzay araştırmaları hedefleri üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
NASA'nın ML-2 platformundaki gecikmeler ve maliyet artışları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu durumun Artemis programını nasıl etkileyeceğini merak ediyor musunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşın!
